Yazılım Artık Sadece Hype mı?
Yazılımın popülerleşmesinin getirdiği sıradanlıkla başa çıkmanın yolları
Yazılım mühendisliği, hep küçükken hayalini kurduğum ve hedeflediğim bir meslekti benim için. Yıllar sonra, harita mühendisliği lisans bölümünü kazanmış olmama rağmen, yatay geçiş yaparak bilgisayar bölümüne geçip bilgisayar mühendisliği lisans bölümünü bitirdim. Ardından, çocukken hayalini kurduğum dönemde mesleğimin bu kadar büyük bir hype kazanacağını düşünmemiştim. Şimdi ise, mesleğimizde ortaya çıkan en ufak kavram bile tüm dünyada bilinir hale geliyor. Ayrıca, günümüzde herhangi bir alanda web'de araştırma yapabilen, okuduğunu anlayabilen ve uygulayabilen kişiler, herhangi bir yazılım çözümünde amatör bir çözümü kolayca kurgulayabiliyor ve AI araçları sayesinde bunu çok üst perdelere taşıyabiliyor. Yani artık, birçok yazılımcının eskiden gerçekleştirdiği ciddi kurgular, günümüzde çerez haline gelmiş durumda. Her ne kadar birçok geliştirici bu durumu yalanlasa veya inanmak istemese de, durum böyledir.
Şimdi gelelim, bu mesleğimizin trend olmasının bize olan etkilerine. Birincisi, artık yazılımcıların kendi başına bir şeyler oluşturarak ortaya inanılmaz işler çıkarabilmesi, hayal gücünün ötesine geçiyor. Ayrıca, bu tür tek kişilik sayılabilecek çözümleri, eskisine göre artık neredeyse hiç göremiyoruz. Bunun en büyük örneği, Stallman, Torvalds ve Thompson gibi kişiler oluyor. Eskiden yazdıkları şimdilerde normal gözükebilecek bazı çözümler bile, bugün bizim için bir game changer olarak önümüzde duruyor ve hayatımızı kolaylaştırıyor. Yani, bu adamların sağladığı ve yaşadığı mesleki tatmin ile bizim yaşayamadıklarımız arasındaki uçurumu bir düşünün isterseniz. Ayrıca, bugün tek kişi veya yalnızca belirli domainde uzman kimselerle bir araya gelerek uçtan uca köklü bir çözüm üreterek, popüler araçlar veya çözümlerle yarışabilme hayalinizi pek kırmak istemesem de, bunun da artık imkânsızlaşması oldukça can sıkıcı bir durum.
Yani, eskiden Zuckerberg gibi oturup derme çatma bir şeyler çıkartıp insanlara sunduğunuzda "woaawww" dedirtirken, şu an böyle bir çözümü çıkartmak arasındaki uçurumu görmezden gelmek mümkün değil. Kaldı ki, şu an özellikle junior veya middle seviyedeki geliştiriciler için hâlâ birçoğu framework tercihi problemini aşabilmiş değil şeklinde görünüyor.
Aşsa bile, yani; bir framework tercih etmenin ilk aşamada çok anlamlı olduğunu fakat sonradan her stack'te çözüm üretilebileceğini, hatta çözüme odaklı frameworkler seçerek eski fanatizminin bir değeri kalmadığını anlamak, çok daha büyük bir dönüm noktası olacaktır.
Konumuza geri dönersek, bugün çıkan popüler çözümlere baktığımızda – popülerden kastım, sadece çok konuşulan şeyler değil, gerçekten insanların hayatına dokunan ve doğrudan etkileyen çözümler (örneğin Deepseek, TikTok, Notion, Obsidian, Udemy, Next.js, ChatGPT, Gemini vb.) –, birçoğunun birçok anlamda niş kimseler ve ekiplerle üretildiğine şahit oluyoruz. Yani, sıradan bir geliştiricinin "şunu şunu geliştirsin ve dünyayı değiştirsin" devri tam anlamıyla bitti diyebiliriz. (Tabii, eğer ben indie game veya app yapıp iki üç günde parayı kırayıp çekileyim demiyorsanız.)
O zaman da karşımıza şu gerçekler çıkıyor: Mesleki tatmini bir şekilde elde etmelisiniz. Artık "Open source: kendim bir şeyler geliştireyim ve dünyayı değiştireyim" fikirleri, birçok anlamda tek başına ulaşılması güç hedefler olduğundan, bunları yine kendinize saklamalı; ancak gerçekçi bir bakış açısıyla devam etmelisiniz. Burada konu, tatmin; tatmini de birkaç parçaya bölmeliyiz.
Yaptığınız işi sevmek ve ona değer kattığınıza inanmak, yaşanabilecek en büyük tatminlerden biri olabilir; yani, sistemlere doğrudan dokunabilmek veya onları sıfırdan inşa edebilmek benim için gerçek bir tutku. Siz de "Hangi durumda kendimi iyi hissediyorum?" şeklinde düşünerek buna bir yanıt bulabilirsiniz.
Ne yapıyorum ve ne için yapıyorum? Bu soruyu kendinize sorduğunuzda aslında herkes her gün, isterse de istemese de, belirli saatlerini bir işe ayırıyor. Bu saatlerde neler yaptığınızı ve bunu ne için yaptığınızı sorgulamanız çok önemli. Bu sorunun kesin bir yanıtı yok; bazıları yalnızca para, bazıları tutku, bazıları ise farklı hedef ve gayelere dair çalıştıklarını söyleyebilir. Ancak unutulmamalı ki, gün sonunda yaptığınız işin değeri, bu etmenlerle yoğrulduğunda anlam kazanacaktır. Bunu da en basit şekilde şöyle anlayabilirsiniz: Örneğin, iki geliştirici düşünün; biri tamamen günü geçiştirmek için bir şeyler yapıyor ve tek motivasyonu para olduğuna inanıyor, bu nedenle yeterince tatmin olmuyor. Oysa diğer tarafta, işini tutkuyla yapan, maddi olarak diğer geliştiriciyle aynı seviyede olsa da, yaptığı işin doğrudan üreteceği değere odaklanmış ve her çalışmasında bunun etkileri belli olan bir geliştirici hayal edin. İki geliştiricinin de çıkardığı ürünlere bakarak farkları çok rahat anlayabilirsiniz. Hatta, bu kişi iş arkadaşı ise, yan yana oturup iş hakkında 5 dakika konuşmanız, durumu anlamanız için yeterli olacaktır.
O zaman, bu işte asla tek bir faktör veya yalnızca bir değer mevcut değildir; tıpkı evrende hiçbir şeyin yalnızca tek bir özelliğe indirgenemeyeceği gibi. Yazılım ve onun alanları ne kadar trend ve hype olsa da, siz kendiniz bu alanda benliğinizle özdeşleşen kıymetli işler peşinde koşuyor ve modern çözümleri kendi ürettiğiniz çözümlere entegre edebiliyorsanız, bu alanda en az kaygılanan insanlardan biri olmalısınız.
Sağlıcakla kalın; diğer yazılar ve makaleler için otomatik mail almak isterseniz artık abone olabilirsiniz. Ayrıca kendiniz mesleki tatmininizi hangi değerler üzerine inşaa ettiniz ve heyecan, motivasyonunuzu sürdürüyorsunuz paylaşmak isterseniz yorumlarda buluşalım.
Substack yorumlarında değil ancak Reddit CodingTR subreddit altında "Yazılım Alanında AI Çağı Gelmişken Motivasyonunuzu Nasıl Sürdürüyorsunuz?" postunda güzel goygoy dönüyor. Ciddi değer katabilecek fikir çatışmaları mevcut merak edenler için;
https://www.reddit.com/r/CodingTR/comments/1ilcq8e/yaz%C4%B1l%C4%B1m_alan%C4%B1nda_ai_%C3%A7a%C4%9F%C4%B1_gelmi%C5%9Fken/